Wolfgang Pauli, 25 Nisan 1900 senesinde Viyana’da dünyaya geldi. Baba aracılığıyla büyükbabası Prag’ın ünlü Yahudi ailelerinden geliyordu ve büyük-büyük babası Yahuda yayıncı Wolf Pasheles. Pauli’nin babası 1899 senesinde evliliğinden kısa bir süre önce Musevilikten Katolikliğe geçti. Annesi, Bertha Schütz, annesinin Katolik görüşleri altında büyüdü ve babası da Yahudi yazar Friedrich Schütz idi.Sonunda o ve büyükleri kiliseden ayrılmasına rağmen Pauli bir Katolik olarak büyüdü. Pauli’nin bir deist ve gizemci olduğu düşünülür.
Wolfgang Pauli, 1918 senesinde Viyana’da Döblinger Lisesi’nden mezun oldu. Mezuniyetinden yalnızca 2 ay sonra, genç deha Albert Einstein’in genel görelilik teorisi üzerine olan ilk makalesini paylaşımı yaptı. Münih’te Ludwig-Macimilians Üniversitesi’ne yazıldı ve Arnold Sommerfeld ile çalıştı.Buradayken iyonlaşmış moleküler hidrojen üstüne olan tezi ile 1921 senesinin Temmuz ayında doktorasını aldı.
Arnold Sommerfeld, Pauli’den görecelik teorisini ”Matematiksel Bilimler Ansiklepodisi” için değerlendirmesini istedi.Doktorasını aldıktan iki ay sonra Pauli, 237 sayfaya ulaşan makalesini bitirdi.Bu çalışması Einstein aracılığıyla bir monografi olarak yayınlanarak övgüyle karşılandı ve bu o günlere dair bir kaynak olarak kaldı.
Pauli Göttingen Üniversitesi’nde Max Born’un asistanı olarak bir yıl geçirdi ve sonraki senelerda da 1956 senesinde Niels Bohr Enstitüsü olan Kopenhag’daki Teorik Fizik Enstitüsünde bulundu.1923 senesinden 1928 yılına kadar Hamburg Üniversitesi’nde hoca olarak görev yaptı.Bu süre içinde, Pauli kuantum mekaniğinin modern teorisinin geliştirilmesine katkılar yaptı.Bilhassa, dışlama ilkesini ve göreceli olmayan dönme teorisini formülleştirdi.
1928 senesinde, İsviçre Federal Teknoloji Üniversitesi’ne Teorik Fizik profesörü olarak atandı ve önemli bilimsel çalışmalar yaptı.1931 senesinde Michigan Üniversitesi’nde 1935 senesinde Princeton İleri Çalışmalar Enstitüsü’nde kürsü aldı.1931 senesinde Lorent ödülü ile ödüllendirildi.
1930lu senelerın sonunda, nötrino varsayımından kısa bir süre sonra Kasım ayında eşinden ayrıldı ve Pauli bir çok hayal kırıklığı yaşadı.Bir psikiyatrist ve psikoterapist olan Zürih yakınlarında yaşayan Carl Jung’a başvurdu. Jung hemen Pauli’nin derin hayallerini yorumlamaya başladı ve Pauli derinlik psikoloklarının en iyi öğrencilerinden biri oldu. Ardından Jung’un bilgi kuramı teorisini bilimsel olarak eleştirmeye başladı ve bu durum özellikle eş zamanlılık olmak üzere sonraki düşüncelerine kesin bir açıklı getirdi. Bu tartışmaların bir çoğu bugün “Atom ve İlk Örnek” olarak yayına giren Pauli Jung mektuplaşmaları olarak belgelendi. Wolfgang Pauli’nin hayallerinin 400’den fazlası Jung’un derin analizleriyle ”Psikoloji ve Simya” olarak belgelendi.
1938’de Avusturya’nın Alman ilhakı Pauli’yi 1939 senesinde II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden sonra onun için sorun yaratacak olan Alman vatandaşı yaptı. 1940 senesinde, ona ETH’de kalmasını yarayacak başarısız bir İsviçre vatandaşlığı elde etme girişiminde bulundu.
Wolfgang Pauli, 1940 senesinde İleri Çalışmalar Enstitüsü’nde teorik fizik profesörlüğünü aldığı yer olan Birleşik Devletlere taşındı.1946 senesinde, savaştan sonra, Birleşik Devletler vatandaşı oldu sonrasında yaşamının geri kalanın uzun bölümünü geçirdiği Zürih’e döndü.1949 senesinde İsviçre vatandaşlığına kabul edildi.
1958 senesinde, Max Planck ödülüyle ödüllendirildi.Aynı yıl, pankreas kanserine yakayı ele verdi.Son asistanı Charles Enz onu Zürih’teki Rorkreuz hastenesinde ziyaret ettiğinde Pauli ona “Oda numarısını gördün mü?” diye sordu.Oda numarası 137’ydi.Pauli yaşamı boyunca boyutsuz temel bir sabit olan ince yapı sabitinin neden hemen hemen olarak 1/137’ye eşit olduğu sorusuna kafa yordu.
Pauli fizikçi olarak kariyeri boyunca özellikle kuantum mekaniğinde olmak üzere çok önemli katkılar yaptı.Yakın dostları olan ve bunun yanı sıra meslektaşları olan Werner Heisenberg ve Niels Bohr ile olan uzun yazışmalarını yeğ tutarak raporlarını bazı zamanlarda paylaşımı yaptı.Fikirlerinin ve sonuçlarının birçoğu hiçbir zaman yayınlanmadı yalnızca alıcıları aracılığıyla gizli tutulan ve görülmektedirılan mektuplarında yaşandı.
Pauli 1924 senesinde kuantum mekanik teorisinin gelişmesini sağlayan gözlenen moleküler spektrumlardaki uyuşmazlıkları çözmek için iki olası değerle birlikte yeni bir kuantum özgürlük derecesi (yahut kuantum sayısı) öne sürdü.Belki de onun en önemli çalışması olan iki kıymetli özgürlük derecesinin de olduğu dört kuantum sayısıyla tanımlanan kuantum sayılarına sahip iki elektronun olamayacağını söyleyen Pauli dışarlama ilkesini formülleştirdi. Dönme (spin) düşüncesi Ralph Kronig ile geliştirildi. George Uhlenbeck ve Samuel Goudsmit bir yıl sonra Pauli’nin yeni özgürlük derecesini elektron spin (dönme) olarak tanımladı.
1926 senesinde, Heisenberg’in modern kuantum mekaniğinin matriks teorisini paylaşımı yaptıktan kısa bir süre sonra, Pauli onu [[hidrojen atomunun gözlenen spektrumlarını elde etmek için kullandı.Bu sonuç Heisenberg’in teorisinin güvenirliliğinin ölçülebilmesi için önemliydi.
Pauli 2×2 lik Pauli matrisini dönme işlemcilerinin bir temeli olarak gösterdi ve sonrasında göreceli olmayan spin teorisini çözdü.Bu çalışmanın Paul Dirac’ın göreceli elektron için kendi Dirac denklemi yaratırken etkilediği söylenir fakat Dirac aynı matrisleri kendi başına bağımsız olarak aynı zamanlarda Pauli’den etkilenmeden keşfettiğini belirtir. Dirac fermiyonik spinlerin göreceli davranışları için kullanmak için kendi benzer fakat daha büyük olan bir 4×4 spin matrisi geliştirdi.
1930 senesinde, Pauli beta bozunması sorunu üzerine düşündü.4 Aralık’ta Lise Meitner gönderdiği bir mektuba “Sevgili radyoaktif bayanlar ve baylar” şeklinde başladı. O beta bozunmasının sürekli olarak spektrumunu açıklamak için şimdiye kadar gözlenmeyen ufak kütleli bir parçacığın (protonun kütlesinin yüzde 1’inden fazla olmamakla birlikte) nötr bir parçacığın varlığını öne sürdü.1934 senesinde, Enrico Fermi nötrino olarak anılan parçacığı kendi beta bozunması teorisine dahil etti. Nötrino ilk defa deneysel olarak 1956 senesinde Pauli’nin ölümünden iki buçuk yıl önce Frederick Reines ve Clyde Cowan aracılığıyla onaylandı. Haberi aldığı zaman, “Bildiriniz için teşekkürler.Her şey beklemesini bilenlere geliyor. Pauli” yazan bir telgraf ile yanıtladı.
1940 senesinde, yarım tamsayılı spinleri fermiyon ve tam sayılı spinleri bozon olduğu söyleyen kuantum alan teorisi için önemli bir sonuç olan spin-istatistik teoremini ispatladı.
Pauli evrimsel biyolojinin modern sentezleri üstüne yinelenen eleştiriler getirdi ve onun hayranları onun düşüncelerini destekleyecek biçimde epigenetik kalıtım modları üstüne vurgu yaptılar.
Pauli’nin deneysel aletler bozulduktan sonraki Pauli’nin anektodsal kabiliyeti Pauli etkisi olarak adlandırılır. Pauli onun şöhretinin farkındaydı ve ne zaman bundan bahsedilse hoşnut olurdu.Bu garip olaylar parapsikolojinin geçerliliğine yaptığı gözlemlerin ışığında idi, özellikle C.G.Jung ile yaptığı eş zamanlılık üzerine yaptığı çalışmalarda açığa çıkar.
Fizik çalışmaları düşünüldüğünde Pauli müthişiyetçi olarak ün salmıştır.Bu yalnızca kendi çalışmalarında sınırlı kalmadı, meslektaşlarının çalışmalarına kadar uzandı.Sonuç olarak, Pauli fizik toplulukları içinde dostlarına açıklanabilir eleştiriler getirdiği için “fiziğin vicdanı” olarak bilindi.Eksik bulduğu herhangi bir teoriyi fark ederse kırıcı bulunacağı tamamen yanlış bir algıdır.
1929 senesinin Aralık ayında Kathe Margarethe Deppner ile evlendi. 1930 senesinde boşanan Wolfgang Pauli, 4 nisan 1934 tarihinde Franciska Bertram ile evlendi.
15 aralık 1958 tarihinde Zürih’te öldü.
