Özay Gönlüm Kimdir? Biyografi Sayfası Sayfası

30.10.2021
288
Özay Gönlüm Kimdir? Biyografi Sayfası Sayfası

Özay Gönlüm Kimdir? Biyografisi, bölümünde Özay Gönlüm Kimdir? Biyografisi sayfası ile karşınızdayız. Özay Gönlüm Kimdir? Biyografisi detayları ile daha da iyi tanıyalım.

Özay Gönlüm Kimdir? Biyografisi – Kaç Yaşında – Memleketi Neresi

Özay Gönlüm

Özay Gönlüm, 5 Şubat 1940 senesinde Denizli’de dünyaya geldi. Baba aracılığıyla Denizli’lidir. Denizli’nin Tavas beldesine bağlı Kızılcabölük beldesindendir.

Babasının askeri görev aldığı Erzincan’da 1940 senesinde dünyaya geldi. Küçük yaşta ağız armonikası çalarak müziğe başladı, ortaokul senelerında keman çaldı. Bağlama çalmaya başladıktan sonra, 1965 senesinde köy köy dolaşıp derlemeler yapmaya başladı. Bilhassa Ege yöresinden birden fazla türkü derledi.

Özay Gönlüm, 1953 senesinde Denizli Erkek Sanat Enstitüsü’nde eğitime başladı.

Yurttan Sesler’in kurucusu Muzaffer Sarısözen’in davetiyle Ankara Radyosu Yurttan Sesler programına misafir sanatçı olarak katılmaya başladı. Kısa bir süre M.E.B. Film ve Radyo Telavizyon Merkezi’nde çalıştıktan sonra Yurttan Sesler’de 1966 senesinde “yetişmiş saz sanatçısı” olarak çalışmaya başladı.

Bilhassa Denizli yöresinin türkülerini, sesi ve sazı ile mikrofonlara taşıdı. Çalıp dile getirdiği Ege türküleri kadar, taklit kabiliyeti, şovmenliği, fıkraları ve kullandığı Denizli şivesiyle folklara zenginlik kattı.

1973’ten bu yana on yıl kadar İzmir Fuarı’nda sahne aldı. Bilhassa bu senelerda şöhreti yayıldı. Pek çok 45’lik ve uzunçalara imzasını attı. Kendi derlediği ve TRT repertuarına kazandırdığı yüzlerce türküden “Çöz de al Mustafa Ali”, “Sobalarında kuru meşe”, “Denizli’nin horozları”, “Evlerinin önü bulgur kazanı”, “Avşar Beyleri”, “Cemilemin gezdiği dağlar meşeli”, “Tepsi tepsi fındıklar”, “Şu dağlar tepe tepe”yi bu sürede plaklara okudu. Bir Yeşilçam filminde başrolde oynadı.

Ama asıl satış rekorlarını “Ninenin Mektubu” plaklarıyla kırdı. Onlarca mektubu plaklara okudu. Denizli şivesi ile anlattığı bu hikayeler ve fıkralar çok sevildi. Saz çalıp söylemenin yanına şovmenlik ve taklit kabiliyetini de katmıştı.

70’li senelerın sonunda şakali türkülerinin bunun yanında bağlama yapımcısı Cafer Açın’e yaptırdığı “yâren”i ile de ünlendi. Cura, bağlama ve çöğürü içeren bu sazla televizyon, radyo ve konserlerde şovlar yaptı.

Avrupa, ABD, Avustralya, Çin ve Hindistan’da konserler veren Özay Gönlüm, Kütahya ve Denizli yöreleri başta olmak üzere 3400’den fazla türkü derledi. Bilhassa, ‘Denizli’nin Horozları’ (Çil Horoz), ‘Çöz de Al Mustafa Ali’, ‘Asmam Çardaktan’, ‘Cemile’min Gezdiği Dağlar Meşeli’, ‘Osmanım’ın Mendili’, ‘Evlerinin Önü Bulgur Kazanı’, ‘Şu Dağlar Tepe Tepe’ türküleriyle tanınıyordu.

TRT için birden fazla alanda çalışan Gönlüm, 80’li senelerda Maliye Bakanlığı’nın televizyon için hazırladığı KDV reklamlarında oynadı. ‘Çöz de Al Mustafa Ali’ türküsünü, ‘Fişini de Al Mustafa Ali’ diye seslendirerek halkı fiş toplamaveyavet etti. Ayrıca bazı radyo tiyatrolarında, tarıma ve çocuklara yönelik televizyon programlarında yer aldı.

“Yâren”ini yanına katıp 42 ülkede konserler veren Özay Gönlüm, Kültür Bakanlığı Hagem’de Repertuar Kurulu kullanıcı hesabı, TRT Türk Halk Müziği Repertuar Kurulu kullanıcı hesabı ve bir çok sınavda jüri kullanıcı hesabı görevlerinde de bulundu.

Özay Gönlüm, 1 Mart 2000 tarihinde 60 yaşında tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde solunum yetmezliğinden vefat etti.

Eşi Ayten Hanım’dan iki kızı mevcuttur.

Özay Gönlüm, peruk saçı, şık takım elbisesi ve yeleği, kolunda tesbihi, sazının altında bacağına serili mendili, ayağında çizmesi ile Ege yöresinden derlediği türküleri ama illa ki de “Ninenin Mektupları” ile tanıdı.

NİNENİN MEKTUBU


Amanın yavrım,
Ben öyle duyuyom, o gocuman memleketlerde cicili bicili, boyalı moyalı, şıngırdak fıngırdak, kirpikleri takma, saçları sokma, onlan bunlan düşüp kalkma, gözleri elde, etekleri belde, git gide artanı da yerde, sıska mıska, şıbıldak gibi bazı, çirkin mirkin hanımlar, gızlar oluveriyormuş. Amanın onlara tutuluveren de, yanıveren de deme yavrım. Alceen gızın soyu sopu belli, saçı sırma telli, eline el değmemiş, kötü süt emmemiş, sevisi derinde, eti butu yerinde olmalı. Dizine otutturuverdin mi kucağın dolmalı, domuz hem evlenince pazara kadar değil, mezara kadar varmalı. Ee hanım dediğini de alaya kattın mı, koluna taktın mı yakışmalı, duvara attın mı yapışmalı. Bu kelimelerimi eyi dinle bakem, bi kulağından sok da öte kulağını tıka, çıkıvermesin len. Senin nazlı Eminen ne güne duruyo?

Geçenlerde ekmek ediyodum. Açcık hamurum kaldıydı. Emine gelivedi. “Koley gelsin ninem” deye git gide artanını da o edivedi sağolsun. Maşallah bi olmuş hopur hopur. Dilim dağı taşı gırkbin kere maşallah. Amanın, git gide artanını da o ediverdikten sonra iki süpürgü çalıvedi avluya, malların altlarını kürüyüvedi. Ben de ah benim ak topanım, gövercinim, kalem kaşlım, nazlı gülüm, mor zümbülüm, al bürgülüm, bol görgülüm, naha Alah seni allı başlı gelinler edivesin, muradına er, gonca güller der, naha evlerine sarı sarı buğdeyler yağıvesin deye dualar edivedim. Giderken de senin hesabiyetine şööle “e gelinim olmecen mi len?”. Sarmeştim de iki yaneceğinden şappudu şuppudu öpüvediydim. Amanin misler gibi kokuyo len. Ee öpmek filan deyince o gül yüzün gülüyo de mi? Seni gavurun piçi seni! Emi güzel yavrım, yokluğun köz oluyo yüreğimde.

Dün akşamüstü kırmızı fistanımı geydim de şööle cami duvarına doğru yukarı çıkıyodum. Elimi ardıma kodum. Bizim Zartlak Osman pencereyi açmış, bende şööle oturdum. Bi de iradyoyu sonuna kadar açtıttırmış da havaları dinliyon deyyodum. Beni görüvedi, “ninee!” dedi. “Eeey!” dedim. “Gel de bi açcık oynayıvee” dedi. “Beni mi deyyon ay oğlum” dedim. “Heee” dedi. “Uleen” dedim, “benden geçti gari a yavrim. Sen o karını, Gıygıdı İbram’ın gızını bi cıscıbıldak soy, köyün delikanlılarını ünle, onların garşısında böyle şakkıdı şukkudu bi oynatıve!”. İyi dememiş miyim len? Sen olmayınca yokluğun köz oluyo yüreciğimde. Gel gari yavrım. Yollara bakıttırma, gözümüzden yaş akıttırma. Gel gari yavrım, gel gari! He hey.
Yazan: Özay Gönlüm

1986 – Düğüm

Özay Gönlüm En Tanınmış Türküleri

Elif dedim be dedim
Evlerinin önü bulgur kazanı
Arabaya taş koydum
Asmam çardaktan
Denizli’nin horozları
Ninenin mektubu
Çil Horoz
Çöz de al Mıstıvali
Cemilemin gezdiği dağlar meşeli
Tepsi tepsi fındıklar
Sobalarında kuru da meşe yanıyor
Karahisar kalesi
Hatçam çıkmış gül dalına
Dağların başındayım
Elindedir bağlama
Gıcır gıcır gelir yarın kağnısı
Manisayla Bergamanın arası
Onikidir şu Burdur’un dermeni
Hıkkıdık duttu beni
Evren köy
İki keklik
Gımıldanıver
Bağlamamın Dügümü
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.