Leyla Gencer Kimdir? Biyografi Sayfası

26.10.2021
272
Leyla Gencer Kimdir? Biyografi Sayfası

Leyla Gencer Kimdir? Biyografi, bölümünde Leyla Gencer Kimdir? Biyografi sayfası ile karşınızdayız. Leyla Gencer Kimdir? Biyografi detayları ile daha da iyi tanıyalım.

Leyla Gencer Kimdir? Biyografi – Kaç Yaşında – Memleketi Neresi

Leyla Gencer

Leyla Gencer, 10 Ekim 1928 senesinde İstanbul – Polonezköy’de dünyaya geldi. Babası Safranbolulu köklü Müslüman bir ailenin oğlu olan Hasanzade İbrahim Bey, annesi Polonyalı Katolik bir ailenin kızı olan Alexandra Angela Minakovska’dır. Ailesi sonradan Çeyrekgil soyadını aldı. Annesi, İbrahim beyle evlendikten sonra Müslüman olup Atiye adını aldı. Gencer ileriki senelerda bir röportajında “Müslüman ve oryantal bir altyapıdan geliyorum” demiştir.

Babası İbrahim Bey, ağabeyi Hüseyin Çeyrekgil ile çiftçilik, balıkçılık, taşımacılık ve Çubuklu suyunun işletmesini yapıyordu; bunun bunun yanında Lale Sineması’nın işletmesini üstlenmişti ve Karaköy’de hanları yer alıyordu. Leyla, babasını genç yaşta kaybetti. 1946’da varlıklı bir bankacı olan İbrahim Gencer ile evlendi ve Gencer soyadını aldı.


Leyla Gencer, İstanbul İtalyan Lisesi’ni bitirdi ve bir süre İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda şan eğitimi aldı. Konservatuarda, Fransa’nın ileri gelen hocalarından Reine Gelenbevi, ünlü orkestra şefi Muhittin Sadak ve besteci Cemal Reşit Rey’in öğrencisi oldu. Ankara Devlet Konservatuarı’nda ders vermek üzere Türkiye’ye gelen ünlü İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi ile tanıştıktan sonra İstanbul’daki konservatuar eğitimini yarıda bırakarak çalışmalarını Ankara’da onun özel öğrencisi olarak sürdürdü. Ankara Devlet Tiyatrosu’nun (opera da tiyatroya bağlı idi) korosuna girdi. Hocası Arangi Lombardi, bir yıl sonra kızını ziyaret için gittiği İtalya’da hastalanarak yaşamını yitirince çalışmalarını İtalyan bariton Apollo Granforte ile sürdürdü.

Leyla Gencer, Devlet Tiyatroları Ankara Operası’nda korist olarak görev yapmaktayen Ankara’ya geldiği yıl (1950’de) sahnelenmeye başlayan Cavallerina rusticana operasında Santuazza rolü ona verildi, Gencer’in opera kariyeri bu rolle başladı.

Leyla Gencer, Ankara Devlet Operası’nda görev yaptığı 1950-1958 senelerı içinde devlet konuklarına verilen resitallerde en fazla görev alan sanatçılardan oldu. ABD devlet başkanlarından Harry S. Truman, Dwight Eisenhower, Yugoslavya’nın kurucusu Mareşal Tito, İran Şahı Rıza Pehlevi ve eşi Prenses Süreyya, Ürdün Kralı Hüseyin, huzurunda resitaller verdiği devlet konuklarındandır.

İlk kez 1953 senesinde, Türkiye ile İtalya içinde imzalanan Kültür Anlaşması çerçevesinde bir radyo konseri vermek için Roma’ya gitti. Bu konserin başarısı üzerine Napoli Yaz Festivali’nde sahnelenen Cavelleria rusticana operası’nda başrol üstlenmek fırsatını elde etti. Bir sonraki sezon Napoli’nin ünlü San Carlo Operası’nda Eugenio Onegin ve Madam Butterfly operalarında başrol oynama teklifi aldı. Leyla Gencer’in ülkeler arası platformdaki opera macerası böylece başladı, Madam Butterfly operasındaki başarısı ile Napolillerin sevgisini kazanan Gencer, Napolili Türk olarak anılmaya başladı. Bu başarı bir sonraki sezon San Carlo Operası’nda sahnelenen La Traviatadaki Violetta rolü ile sürmüştü. Sanatçı “La Traviata”‘yı Palermo, Trieste, Ankara, Torino, Varşova, Poznan, Lodzi Krakov’da, Viyana Devlet Operası’nda Herbert von Karajan yönetiminde, San Francisco ve Philadelphia’da, Moskova ve Leningrad’da seslendirdi. 1956’da San Francisco operasında San Francesca da Riminioperasında son anda oynayamayacağını bildiren ünlü soprano Renata Tebaldi’nin yerine başrolü seslendirdi. Eserin San Francisco ve Los Angeles temsillerinden sonra San Francisco operası ile kontrat imzaladı.

1957 sezonunda San Fransicso Operası’nda sahnelenen La Traviata operasında başrolü Leyla Gencer, Lucia di Lammermoor operasında ise dünyaca ünlü soprano Maria Callas üstlenmişti. Callas’ın gelmemesi üzerine Lucia rolünü de Gencer üstlendi ve büyük başarı kazandı. O günden başlayarak ABD’de sayısız opera temsili, resital, konser gerçekleştirdi.

26 Ocak 1957 gecesi Leyla Gencer, kendisine koyduğu Milano’nun ünlü La Scala Tiyatrosu’nda sahneye çıkma hedefine ilk defa ulaştı. Fransız besteci Francis Poulenc’in Carmelit’lerin Diyaloğueserinin dünya çapındaki ilk temsilinde başrolü (Lidoine-başrahibe) oynadı. Scala’daki ilk sahneye çıkışından sonra Gencer, 18 Şubat 1957’de tüm zamanların en büyük orkestra şefi kabul gören ve kısa bir süre önce ABD’de yaşamını kaybeden Arturo Toscanini için Milano’nun Duomo di Milano Katedralı’nda tertip edilen görkemli cenaze merasiminde Verdi’nin Requiem’i seslendirilirken soprano partisini başarıyla dile getirdi. Bu başarının ardında La Scala Operası’nın Köln Operası’nın açılışı sebebiyle gerçekleştirdiği turnede Verdi’nin Kaderin gücü adlı eserinde başrol oynadı. 1958’de Pizzetti’nin dünya çapında ilk gösterimi gerçekleşen Katedral’de Cinayet adlı eserinde başrahibe rolünü, sonrasında Boito’nun az bilinen Mefistofele operasında Margherita rolünü üstlendi.

Gencer, 1958 senesinde kontratı feshedilinceye kadar yurtdışındaki operalarda Ankara Devlet Operası Sanatçısı sıfatıyla rol aldı. 1958’de görevine son verildikten bir süre sonra Milano’ya yerleşti. 1958’de İtalyan Radyosu’nda Donizetti’nin “Anna Bolena” operası Leyla Gencer’in yorumuyla yayımlanmıştı (Bu yayım, 1980’de plak olarak piyasaya çıktı). Bu yorumun başarısı üzerine ünlü orkestra şefi Vittorio Gui şefliğini yaptığı 3 ayrı eserde, 3 ayrı şehirde (Palermo, Floransa Roma Operaları) başrol teklif etti. Gencer böylece 1959 yılı Floransa Festivali’nin açılışında Verdi’nin 1849’dan beri hiç sahnelenmemiş “Legnano Savaşı” adlı eserinde başrolü oynadı. Bunu, Palermo’da Verdi’nin “Macbeth” Operası, Roma’da Mozart’ın “Don Giovanni” Operası’nı seslendirdi.

Leyla Gencer, 1960’larda mesleğinin doruğuna çıktı. Hiç bilinmeyen operaları seslendirmeyi sürdürdü. 1963’te Verdi’nin unutulmuş operası “Kudüs”te başrol Elena’yı oynadı. Bunu Donizetti’nin hiç bilinmeyen operası “Robert Devereux”daki Kraliçe Elizabeth rolü ve Bellini’nin 130 senedir sahnelenmeyen “Beatrice di Tanda” operası takip etti.

1985 senesinde sahneye veda eden sanatçı, 1983-1988 senelerı içinde As. Li. Co.’nun genel sanat yönetmenliğini yürüttü, 1997-1998 içinde La Scala korosunun genç sanatçılar okulunda yöneticilik yaptı, vefatına kadar La Scala Tiyatrosu’nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini yapmaktaydı. Gencer, bunun yanı sıra opera yorumu üzerine dersler vermeye sürdürmektedu. Uluslararası yarışmalarda seçiciler kurulu üyelikleri yapan, festivallere, seminer ve konferanslara katılan Leyla Gencer, İstanbul’da kendi adını taşıyan “Uluslararası Şan Yarışması”nın kurucusudur. Yarışma, 1995 senesinden beri düzenlenmektedir.

Leyla Gencer, 1988 senesinde “Devlet Sanatçısı” unvanıyla onurlandırıldı.

2004 senesinde Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü aracılığıyla 1000 yılın Türkleri özel koleksiyonunda adına 15.000.000 TL değerinde 0.999 ayar gümüş anı para basıldı.

Leyla Gencer, 10 Mayıs 2008’de Milano’daki evinde kalp ve solunum yetmezliğine bağlı olarak yaşamını yitirdi. Leyla Gencer’in cenazesi 12 Mayıs günü Milano’da La Scala Operası’nın Santa Babila Kilisesi‘nde tertip edilen kalabalık bir merasimden sonra vasiyeti ışığında krematoryuma götürülerek yakıldı. Leyla Gencer’in külleri ardından İstanbul’a getirildi. Kendi vasiyeti gereği küller, 16 Mayıs günü Dolmabahçe Sarayı ile Dolmabahçe Camii içindeki yapılan bir merasimden sonra Dolmabahçe açıklarında Boğaz sularına döküldü. Törende, Mozart’ın Requiem’inden “Lacrimosa” ile Ahmed Adnan Saygun’un “Yunus Emre Oratoryosu”‘nun 5, 12 ve 13. bölümleri İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu aracılığıyla seslendirildi.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın yeni yapılmakta olan merkezinde sanatçının vasiyeti üzerine bir “Leyla Gencer Müzesi” oluşturulması öngörülmektedir.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.