İlham Gencer Kimdir? Biyografi Sayfası Sayfası

1943’te “Beyoğlu Erkek Lisesi”nden mezun olan İlham Gencer, Halk Evleri’nde amatörce başladığı müzik yaşamına 1944 senesinde Beyoğlu’nda profesyonel olarak sürdü. Dönemin ilk yerli caz grubunda piyanoda İlham Gencer, trompette Badi Kemal,klarnette Mehmet Akter, vokalde Türkan Pasiner yer alıyordu. Üç kişiden bir araya gelen başka bir müzik grubunu da 1949 senesinde oluşturdu.İstanbul Radyosu’nda 1949’dan 1963’e kadar program yaptı. Bu senelerda şarkılar hep yabancı dillerde bilgisi yer alıyordu. Televizyonun halen ortalarda olmadığı o tarihlerde radyo çok önemliydi ve müzik hayatına yön veriyordu. Radyoda ilk kez tanıttığı şarkıcılardan bir diğeride o günlerde halen ünlenmemiş olan Berkant’tı.

1950’li senelerın başında ABD’li şarkıcı Eartha Kitt’e “Kâtibim” şarkısını öğretti. Kitt 1953 senesinde, içinde Türkçe sözcükler de geçen bu anonim şarkıyı caz tarzında ve keyifli İngilizce sözlerle seslendirdi. Diğer bir adı da “Üsküdar’a Gider İken” olan şarkı dünya çapında hit oldu (Şarkı Batı literatüründe “Uska Dara-A Turkish Tale” şeklinde yazılıyor).

1953’te kendisine ait ilk piyanosu olan bir “Steinway” konser piyanosunu, Koç ve Sabancılar’ın da katıldığı bir müzayededen tam otuzbin lira para vererek aldığını anlatmıştır. Gencer’e göre o tarihte bu paraya üç yalı satın alınabiliyordu.

1960 senesinde İstanbul Şişli’de Site Sineması’nın da olduğu binada kendisine ait olan “Çatı Kulübü”nü açtı. “Türkiye’nin bir tür özel konservatuarıydı” dediği bu kulüpte bir çok şarkıcıyı müzik hayatına o kazandırdı, bazı şarkıcıların da kendi üsluplarını görülmektedirmalarına fırsat tanıdı. Eski eşi Ayten Alpman’ı, Ajda Pekkan’ı, Cem Karaca’yı, Barış Manço’yu, Emel Sayın’ı, Metin Ersoy’u, Füsun Önal’ı ve Fikret Kızılok’u kendi kulübünde sahneye çıkardı. Bu zamanda misafir ettiği sanatçılar içinde Timur Selçuk, Erkut Taçkın, Yurdaer Doğulu, Cahit Oben, Cahit Berkay gibi müzisyenlerle Moğollar ve Silüetler gibi gruplar da yer alıyordu. Önceleri bu kulüpte caz ve pop tarzlarında söyleyen bu şarkıcılar sonraki senelerda kendi bilinen tarzlarına döndüler. Burada çeşitli şarkıcılarla oluşturduğu gruba “Los Çatikos” adını vermişti. Verdiği bir röportajda, “Çatı Kulübü”nü yeniden açmak ve 50 yıl sonra halen hayatta olan sanatçılarla eskiden olduğu gibi program yapmak gibi bir projesi olduğunu söylemiştir.

Gencer, 1961 senesinde “Çatı Kulübü”nde Lübnan asıllı Fransız şarkıcı Bob Azzam’ın o yıl dünya çapında ünlü ettiği “C’est écrit dans le Ciel” adlı şarkıyı Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı keyifli sözlerle Türkçe olarak seslendirdi. Bu parça Türkçe söylenmiş ilk pop şarkısıydı. O zamana kadar Türkiye’de pop şarkılar Türk şarkıcılar aracılığıyla orijinal dillerinde yani İngilizce, İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca bilgisi yer alıyordu. Artık “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” adını alan bu şarkı ilk kez 78 devirli taşplak formatında, ardından da 45’lik vinil plak olarak yayınlandıktan sonra ülke çapında büyük bir alakayla karşılandı ve bu tür şarkıların devamı çığ gibi geldi. Takip eden senelerda yüzlerce yabancı şarkıveyaha Türkçe sözler yazıldı, Türk ve Avrupalı şarkıcılar aracılığıyla plaklar yapıldı. Özetle, “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” Türkiye’de on yıl kadar sürecek olan “aranjman” müzik akımını başlatan şarkı olarak Türk pop tarihine geçmiş oldu.

İlham Gencer Hürriyet gazetesi aracılığıyla 1965 senesinde ilk kez tertip edilen ve sonradan gelenekselleşecek olan “Altın Mikrofon” müsabakasında “Zamane Kızları” adlı şarkısıyla ilk 10’a girdi (yarışmanın birincisi “Gençliğe Veda” şarkısıyla Yıldırım Gürses oldu). Bu şarkı yayıncı aracılığıyla 45 devirlik vinil plak olarak da basılarak müzik marketlere dağıtıldı.

İlham Gencer iki evlilik yaptı: 1953’te şarkıcı Ayten Alpman’la evlendi 1961’de boşandılar. İkinci evliliğini ise Necla Gencer’le yaptı. Bora Gencer, Ayşe Gencer ve İlhan Gencer adlı çocukları da müzikle ilgilendiler. Dünyaca ünlü opera sanatçısı Leyla Gencer, İlham Gencer’in amcasıyla evliydi. Gencer 1960 senesinde vergi birincisi oldu. 1977’de 50. sanat jübilesi yapıldı.

On yıl kadar önce “İstanbul’un güzelliklerini koruma ve yaşatma Derneği”ni kuran Gencer kendisini koyu bir Türk milliyetçisi olarak tanımlamıştır. Alparslan Türkeş’e uzun yıllar danışmanlık yapan Gencer, İstanbul’dan MHP milletvekili ve belediye başkan adayı olmuştu. 2008 senesinde mahkeme kararıyla asıl adı olan “İlham Osman Gencer”deki Osman’ı sildirerek adını “Bozkurt İlham Gencer” yapmıştır. 1970`lerde çok popüler olan ve eski eşi Ayten Alpman`ın seslendirdiği “Memleketim” şarkısının, içinde Türklük, vatan, bayrak kavramları yer almadığı gibi, aslında bir Musevi şarkısının aranjmanı olan bu şarkının Kıbrıs Harekâtı vesilesiyle de millî şarkı diye topluma yutturulduğunu, bunda eski eşinin bir kabahati olmadığını, onun yalnızca kandırılmış olduğunu ileri sürdü. Ona göre bu da Türkiye’de uzun yıllardır uygulanagelen “müzikte asimilasyon” projesinin bir parçasıydı.