İbrahim Şinasi Kimdir? Biyografi Sayfası

28.10.2021
312
İbrahim Şinasi Kimdir? Biyografi Sayfası

İbrahim Şinasi Kimdir? Biyografi, bölümünde İbrahim Şinasi Kimdir? Biyografi sayfası ile karşınızdayız. İbrahim Şinasi Kimdir? Biyografi detayları ile daha da iyi tanıyalım.

İbrahim Şinasi Kimdir? Biyografi – Kaç Yaşında – Memleketi Neresi

İbrahim Şinasi

İbrahim Şinasi, 1826 yıllında İstanbul’un Cihangir semtinde dünyaya geldi. Doğum tarihi ile ilgili üç farklı (1824-1826-1827) yıl verilmektedir. Mustafa Nihat Özön, Ömer Faruk Akün, Ahmet Rasim, Ali Canip Yöntem gibi araştırmacı ve yazarlar doğum yılı olarak 1824’ü esas alırlar fakat yakın dostu ve araştırmacı yazar Ebüzziya Tevfik doğum senesinin 1826 olduğunu dile getirir.

Bazı araştırmacılar doğum yılı bile belli olmayan Şinasi için 5 Ağustos 1826 tarihini verseler de belgeyle sabit olmadığından bu tarih kesinlikle doğru değildir. Bugün sahip olunan belge niteliğindeki iki kaynağa göre doğum senesinin 1826 olduğu tahmin edilmektedir.

Babası, topçu yüzbaşı Mehmet Ağa, annesi ise Esma Hanım’dı. 1828’te babası Yüzbaşı Mehmet Bey’in Rusya ile yapılan savaşta Şumnu’da şehit düşmesiyle halen iki yaşındayken yetim kaldı. Çocukluğu yokluk içinde geçti. 1832’de Mahalle Mektebi’ne girdi.

Şinasi, ilköğretimini Mahalle Sıbyan Mektebi’nde ve Feyziye Okulu’nda bitirdiktan sonra Tophane Müşiriyeti Mektubî Kalemi’ne kâtip adayı olarak girdi. Burada görevli memurlardan İbrahim Efendi’den Arapça ve Farsça öğrendi. Aynı kalemde görevli eski adı Chateauneuf olan Reşat Bey’den Fransızca dersi aldı. Bu görevindeki çalışkanlığı ve başarısı sebebiyle, önce memurluk sonra hulefalık derecesine yükseltildi.

Tophane Müşiriyeti’ne verdiği bir dilekçe üzerine 1849’da maliye alanında eğitim alması için devlet aracılığıyla Paris’e gönderildi fakat burada edebiyat ve dil konularındaki çalışmalarını sürdürdü. Oryantalist De Sacy Ailesi ile dostluk kurdu. Ernest Renan’la tanıştı, Alphonse de Lamartine’in toplantılarını izledi. Oryantalist Pavet de Courteille’e çalışmalarında yardım etti. Ünlü dilbilimci Paul Emile Littré ile tanıştı. 1851’de Société Asiatique’e üye seçildi.

1854 senesinde Paris dönüşünde bir süre Tophane Kalemi’nde çalışan İbrahim Şinasi, ardından Meclis-i Maarif Üyeliği’ne atandı. Encümen-i Daniş’te (ilimler akademisi) görev yaptı. Koruyucusu Sadrazam Mustafa Reşit Paşa’nın görevinden ayrılması üzerine üyelikten çıkarıldı. Reşit Paşa, 1857’de yeniden sadrazam olunca, Şinasi de eski görevine döndü. 1858’de Mustafa Reşit Paşa’nın ölümünden sonra Yusuf Kamil Paşa’nın koruyuculuğunu elde etmişti .

İbrahim Şinasi, 1860’da Agah Efendi ile birlikte Tercüman-ı Ahvâl Gazetesi’ni çıkardı. 6 ay sonra Tasvir-i Efkâr adlı bir başka gazeteyi tek başına yönetmeye başladı. Devlet işlerini eleştirmesi ve Padişah Abdülaziz’e karşı girişilen eylemin düzenleyicilerinin yanında yer alması sebebiyle 1863’teki Meclis-i Maarif’teki görevine son verildi. Gazeteyi Namık Kemal’e bırakarak, 1865’te Fransa’ya gitti. Orada sözcük çalışmalarına yöneldi.

Société Asiatique Üyeliği’nden ayrıldı. 1867’de İstanbul’a döndü. Kısa bir süre sonra yeniden Paris’e gitti. Burada kaldığı iki yıla yakın sürede, Fransa Milli Kütüphanesi’nde araştırmalar yaptı.

İbrahim Şinasi, 1869 senesindeda İstanbul’a dönünce bir matbaa açtı ve eserlerinin basımıyla uğraşmaya başladıktan kısa bir süre sonra da 13 Eylül 1871 tarihinde beyin tümöründen vefat etti.

Batı uygarlığındaki Türk Edebiyatı’nın kurucusudur. Tanzimat Edebiyatı’nı başlatan, Batı Edebiyatı yolunda nazım ve nesir türünde ilk kez eser veren İbrahim Şinasi’dir.

İlk çeviri şiirleri, ilk noktalama işaretleri, ilk özel Türk gazeteciliği ve ilk yerli tiyatro eseri edebiyatımıza onunla girmiştir. Akılcı ve mantıkçı olup, Türk toplumuna yeni bir görüş kazandırmak gayesindedir. Halkçıdır, halka karşı sorumluluk duygusu ile doludur. Halk, vatan millet gibi sözcükleri bugünkü anlamda ilk kez kullanan yine İbrahim Şinasi’dir. Şiiri mecazlardan arıtıp yalın hale koyar,soyut anlatımdan somut anlatıma geçer. Halk dehasına inanır, edebiyatımızda ilk kez halk kaynaklarından yararlanıp dil, folklor incelemeleri yapar. Mazmunlu deyişler yerine sade bir dil, konuşma diline dayanan bir Türkçe yerleştirmiştir. Sanat için sanat ilkesini bırakır, halk için sanat ilkesine bağlanır. Divan Edebiyatı’ndaki parça güzelliği anlayışına karşı, toplu güzellik anlayışını savunmuştur.Toplumu bilgice kalkındırmak için en önemli yolun gazete olduğunu bilmiş ve ilk özel gazeteyi çıkarmıştır. (Tercüman-ı Ahval) Nesir alanında da kompozisyon alanında karşımıza çıkar.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.